İnvaziv GAS Hastalığı Hakkında Bilgilendirme

Son haftalarda İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’da invasiv Grup A streptokok (GAS) hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden çocukların olduğu ve son olarak da Fransa Sağlık Direktörlüğü’nün sağlık çalışanlarına gönderdiği acil mesajda çocuklarda GAS enfeksiyonuna bağlı vakaların arttığı bildirilmiştir. Salgınla ilgili veriler paylaşan Birleşik Krallık Sağlık Ajansı (UKHSA), yeni bir GAS varyantının dolaşımda olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını ve artışın büyük olasılıkla dolaşımdaki yüksek miktarda bakteri ve sosyalleşme ile ilişkili olduğunu belirtti. Henüz Türkiye'de vakalarda artış olduğunu gösteren bir veri olmamasına rağmen hastalık ülkemizde ve küresel çapta tedirginliğe neden olmuştur.

 

Streptococcus pyogenes olarak da bilinen GAS toplumumuzda sıklıkla ‘’ Beta mikrobu’’ olarak adlandırılmaktadır. Grup A streptokok, çocuklarda akut tonsillofarenjitin en sık ve cilt (impetigo, pyoderma) enfeksiyonlarının ise yaygın bakteriyel etkenidir.

 

Grup A streptokok enfeksiyonu yakınmaları arasında ani başlayan boğaz ağrısı, ateş, beyaz benekli şişmiş bademcikler (Eksüdatif tonsillit), şişmiş boyun bezleri görülüyor. GAS tonsillofarenjiti sıklıkla 5-15 yaş arası çocuk ve ergenlerde görülmektedir. Grup A streptokok ayrıca, kızıl (Döküntülü hastalık), impetigo veya erizipel gibi cilt enfeksiyonları, selülit, akut orta kulak iltihabı ve akciğer enfeksiyonu (Zatürre) gibi enfeksiyon hastalıklarına da neden olmaktadır.

 

Ancak bakteri zaman zaman invaziv GAS olarak bilinen çok ciddi enfeksiyonlara da neden olabilir. İnvaziv GAS hastalığının en şiddetli biçimleri Streptokoksik Toksik Şok Sendromu (Ateş, tansiyon düşüklüğü, kızıl, böbrek veya karaciğer hasarı ve kusma ve ishal bulunur) ve Nekrotizan Fasiit veya toplumda bilinen tanımlamasıyla "Et yiyen hastalık" tır.

 

Öncelikle şunu belirtmek gerekir, GAS SARS-CoV2 gibi yeni bir patojen ve COVID-19 gibi pandemi yaratacak bir mikroorganizma değildir. Geçmişten bu yana ülkemizde ve tüm dünyada hastalık yapan bir bakteridir. Sıklıkla kış aylarında ve kapalı ortamlarda artış göstermektedir.

 

 Etken öksürme, hapşırma ve ciltten cilde temas yoluyla yayılabilir. Bu nedenle bir süre daha sosyal mesafe kurallarına, el hijyenine dikkat edilmesinde yarar vardır. Kış mevsimi özelinde kapalı mekânlarda maske kullanımı da önem kazanmaktadır.

 

GAS’un neden olduğu tonsillofarenjit ve cilt enfeksiyonlarının tedavisinde antibiyotik (Öncelikle penisilin) kullanılmaktadır. Ancak invaziv GAS enfeksiyonlarında parenteral ve daha uzun süreli antibiyotik tedavileri uygulanmaktadır.

 

Unutulmamalıdır ki, GAS enfeksiyonları genellikle tonsillofarenjit ve cilt enfeksiyonları gibi hafif hastalıkla sonuçlanır ve antibiyotik tedavisi ile tedavi edilebilir. Nadir olgularda ciddi bir hastalık formu olan invaziv GAS kliniği de yaşanabilir. Yüksek ateşi, ciltte lezyonları, şiddetli kas ağrıları, açıklanamayan kusma veya ishali olan olgularda hemen inceleme ve tıbbi destek gerekir.

Bu gönderiyi paylaş

Bir yorum yaz